30’lu Yaşlarda Askere Gideceklerin El Kitabı – Bölüm 1

 

Uzun bir süre daha 9 gün’lük bir tatil olmayacak. Bense bu tatili iyi değerlendiremeyenlerdenim. 4 gününü kanepede oturup kapalı olan TV’ye bakarak, 1 günün panik atak geçirerek kalan günlerini ise sıradan rutin günlük işlerimi yaparak geçirdim. Yemek yemek, duş almak, tuvalete gitmek gibi.

Dün akşam herkes bu Cumartesi son diyip teraslardan düşene kadar partilerken ben Bebek sahile java chip chocolate içmeye gittim. Cumartesi akşamı için trafik babında çok başarılı bir seçim olmamıştı. Dönüş yolunda hem Cumartesi gecesi trafiği hem de asker ugurlamaları vardı.

Bir kaç sene önce ben de tam bu zamanlarda askere gitmiş ama asla bunu bir kutama havasına çevirmemiştim. O zamanlar da 30’uma kadar ertelediğim bu askerlik deneyimini kaleme almaya kalkmış ama bunu askerlik yaptıgım yerin içinde yazdıgım için askerliğimin uzamasına sebep olmuştum. Tozlu macbook folderlarımdan cıkan bu dosyayı bölüm bölüm sansürleyerek paylaşabilirim artık sanırım.

30’undan sonra askere gideceklere şimdiden hayırlı teskereler.

BÖLÜM 1 – ASKER ÖNCESİ HAZIRLIK

—–

BENI ARARSANIZ HALICIOĞLU’NDAYIM

Bu aralar Halıcıoğlu’nda takılıyorum. Haliç kıyısında, nezih, püfür püfür bir semtimiz. Taksiyle Taksim Gezi Parkı’ndan 15 TL tutuyor. Şişhane’den ise bir dolmuş uzaklığında.
Öncelikle olayı hızlıca bir özetlemek gerekirse. Levent Dokuzer, 30 Yaşındayım, Bilgi Üniversitesinde Siyaset Bilimi okuduum. 3. sınıfı Portekizde Erasmus yaparak geçirdim ve geri döndüm. Sonrasında Bahceşehir Üniversitesi’nde Stratejik Pazarlama ve Marka Yönetimi MBA masterı yaptım, koç burcuyum komutanım.
Askerliği ertelemek için başladığım MBA’i gerizekalı gibi neredeyse dereceyle bitiren bendeniz, okul dondurma, MBA’i yarıda bırakıp tekrar başka bir master programına kayıt olma gibi kurnaz yöntemleri akıl edemediğim için BAKAYA kaldım. ( Bakaya Kalmak: Yedek subay aday adayı kararı aldırdıkları tarihe kadar askerlik şubesine başvurmayan erkek Türk vatandaşları bakaya durumuna düşerler, bu asker kaçağı demek değildir, sadece borcunu ödemekte geciken, bir nevi mutemerrit olarak adlandırılabilir.)
Bakaya kalmak benim için sona kalan dona kalır, işini bilmeyen çavuşlar döner götünü avuçlar, gibi bir deyim adeta. Hatta bakaya kaldınız kağıdım gelince, baka kaldım öncelikle uzun süre. Dona da kaldım. Donla bile kalabilirdim.
1-30 Haziran tarihleri arasında ifade vermem gerekiyordu. IFADE VERMEK ise gözümde çok çeşitli şekillerde canlanıyordu. Neden yoklamaya gelmedin diye üstüme su döküp elektrik mi vereceklerdi. Çenemi sıkıştırıp kafamı geriye itip kötü muamelelerde mi bulunacaklardı. Onların istediği yönde ifade verene kadar penceresiz bir odada günde 1 kere su ve kuru ekmek yiyerek altıma mı işeyecektim…
Ifade vermeye giderken yanımda YETERLİLİK belgelerimi götürmem gerekiyordu. Neler olabilir di bunlar?

Ingilizcem iyi

Üniversite Mezunuyum + Master Yaptım

Yolcu gemisinde çalıştım

Yatakta çok iyiyim?

Kafam çok karışıktı. Tüm sorularımın cevabıysa Halıcıoğlu Askerlik Şubesinde yatıyordu. Ama kapısından girdiğim anda tutuklanıp askere gönderileceğimi ve bütün gün patates soyup, tuvalet temizleyeceğimi hayal ediyordum.
Öyle olmadı…
Neler mi oldu?

TRANSCRIPT IS THE OGRENCI NOT DOKUMANI

Universite ve Yuksek Lisans hayatimiz boyunca cok havali bir belge olan “transcript”; cirkinlestirilmis turkce adiyla “ogrencinin not dokumani” ya da “transkript” (c yi k yapinca turkce oluyo); is askerlik belgesi olarak sunmaya gelince butun havaliligini kaybediyor ve tam bir “pain in the ass”; cirkinlestirilmis ve turk orf ve adetlerine uyarlanmis haliyle “bas belasi” oluyor.

Master yapmis olmaniz size “yerlestirme” isleminde herhangi bir arti saglamaz. Universite mezunusunuzdur ya da degilsinizdir. Mesleginiz ise, universitede ne okuduysaniz odur. Yani bendeniz aslinda bir Siyaset Bilimci’yim. Belgelerimde o sekilde yer aliyor. Bir bilim adamiyim yani, bir dusunur, siyaset konusunda engin bilgilere sahip bir analizci, bilirkisi, bir cok bilmis.

“Ama ben pazarlamaciyim, ayrica boole konserler festivaller organize ediyoruz biz, bir de dergide yayin koordinatoruyum” cabalariniz yersiz, “Asmalimescit’te Babylon var hani Babaylon….Beybilon??? Bisey cagristirdi mi? cabalariniz ise komik olur.

Siyaset bilimci oldugunuzu ispatlamaniz icin gerekli belge ise TRANSCRIPT’tir. mezuniyet diplomasi getirmenize gerek yok.

Universitede okudugum donemin havali universitelerinden Bilgi Universitesi o kadar havali ki bu hafta asla ve alsa Turkce transkript vermediklerini ogrendim. Tahmin edebileceginiz gibi Dolapdere Kampusu kapilari aslinda New York Time Square’e aciliyor. O yuzden sistemlerine tanimli bir turkce transkript yok.

Tabi sen gel bunu TSK’ ya anlat.

– Bakin ben tum egitimimi AMERIKAN INGILIZCESI okuyarak tamamladım. Aksanima bakin..gotta?

– Ingilizce belge kabul etmiyoruz, isterseniz 0 – sifir –  yazayim sizi lise mezunu olarak isaretliyim.

Liseden sonra 8 sene daha okumus bir insan olarak bunu hakaret kabul edip “ver o belgeleri ver geri” sekilinde subeden ayriliyorsunuz haliyle.

Sonrasinda ise kabus basliyor. Santrallerde telefonlara bakan degerli calisanlarimiz bildiginiz gibi benim icin sinirsel anlamda hayata -1 de basladiklari icin ALO derken tansiyonum dusuyor ve derdimi sinir krizi esliginde anlatmaya basliyorum. Bilgi Universitesi Iletisim Bolumu santralindeki kadinlada telefon konusmamizin takriben 70. saniyesinde Eger bu belgeyi bana vaktinde hazirlayamazlarsa tum okulu dava edecegimi ve hakli olarak kazandigim bu parayla da bedelli askerlik yapacagimi tukuruklerimi saca saca haykiriyordum. 2. aramamda ise ” Nasil yardimci olabilirim” diyen santral gorevlisine “yardimci falan olamazsiniz” seklinde bagirarak bir kisir donguye sokuyordum durumu…ve yardimci olamıyorlar.

1.5 sayfalik transkriptimi Ingilizceden Tukce’ye, ustelik noterden tastikli olarak cevirtmek tam olarak 400 TL tutuyor sevgili yedek subay aday adaylari. Bunun takriben 100 TL sini 1.5 sayfalik belgeyi her nasilsa 5 sayfa olarak ceviren Kuran’a el basmis yeminli tercumana, kalan 300 TL sini ise, bu 5 sayfaya goz karari bakip toplamda 6 saniye kadar suren damgalama islemi yapan ve her kurusunu sonuna kadar bu damgalari basarken harcadigim efor karsisinda hakettim edasiyla size bakan Noter Veznesindeki garibana vermeniz gerekiyor.

En son Fulya Acibadem Hastanesinde bir burun rontgenine 850 TL verdigimde burnumu duvardan duvara vurasim gelmisti ama en azindan onun sonucunda burnumun icinde kiyametler koptugunu ogrenmis ve bir de burun videomla gozlerim yasli evime donup aglamistim (hic param kalmamisti da) ama damga parasinin verdigi duygu paha bicilemez.

Bilmeniz gereken diger luzumsuz detaylar ise su sekilde

BAKAYA kaldiysaniz ifade vermeniz gerekiyor. 30 saniye suruyor. Ay buralardaydim gelemedim pardon deseniz bile oluyor. Sonrasinda mahkemeye cikip ayni ifadeyi askeri savciliga da vermeniz gerekiyor (bir ara cagiracaklarmis)

BAKAYA kaldiginiz donem kadar para cezasi odemeniz gerekiyor. Kac para odeyeceginiz surpriz. Evinize postalaniyor belge. Kadinin konusma seklinde anladigim cokta tatli bir meblaa degil ama evlat acisi da degil.

Esas mesleginizin ne oldugu bu asamada hic onemli degil. hayatinizi kazanmak icin yapiyor oldugunuz  mesleginizi birliginize teslim oldugunuzda komutana anlatiyorsunuz…Mikrofona konus stylaa

Komando olmak ister misiniz? Uzun donem askerlik yapmak ister misiniz? diye neden soruldugunu anlamadigim saka sorular var.

Ailenizle sorununuz var mi? Anne veya babadan hayatta olmayan var mi? Anne ve Baba oz anne ve babaniz mi? gibi sorular da soruluyor.

Ikiziniz var mi? Doguda askerlik yapan baska kardesiniz var mi? gibi sorular soruluyor bir de ve Hayir yok dediginiz anda icinizden bir his “kesin en doguya yollayacaklar beni” diyor.

Başka sorusu olan var mı?

SAĞLIKSAL DURUMLAR

Askerlikten muaf olmak için yapılacak bir çok hinlik varmış gibi görünse de bu işlemlerin hiçbiri düşünüldüğü kadar kolay değildir. Tabii ki çok ciddi sağlık problemlerİ, uzluv eksiklikleri, ve daha uzayıp giden bir liste olsa bile, sağlıklı bir insansanız ama mevcut hastalıklarınızı yutturmaya calışıyorsanız işiniz zor.
Üniversite başında gittiğim ilk yoklama ve sağlık kontrolünü hatırlıyorum. 6 erkek bir heyetin önüne çıkmaya hazırlanıyorduk. Bir asker ” SOYUNUN ” dedi. Normal şartlarda soyunmamı gerektirecek durumlarda çok hızlıca soyunabilen bendeniz sağıma soluma bir bakıp, benim haricimdeki 5’linin iç çamaşırlarına göz gezdirdiğimde korkunç bir hata yaptıgımın farkına vardım. Sağlık kontrolu günü giyilebilecek en seksi iç çamaşırımı giymiştim.
Fıstık yeşili ve kahveli tonlardaki über seksi, dar likralı boxerım ile heyetin önüne çıktıgımda (ki o dönemlerde haftada 4 kere yaptıgım spinning, 2 kere yaptıgım plates ve 2 kere daha yaptıgım Tae-box sayesinde popomla ceviz kırabilecek durumdaydım) sadece kalça wise değerlendirirseniz bir Go-go boya benziyordum. Yanımdaki gerkes ya uzun paçalı beyaz donlarıyla, ya da popişlerine 1-2 beden büyük gelen beyaz slipleriyle dizilmişler, don lastiklerinini kenarları kilot büyük geldiği için sarkmıs ve yanlardan …..ay daha fazla yazamicam bu kısmını.
Bense biraz sonra başlayacak ve 2 dakika kadar sürecek sağlık kontrolunu gerçekleştirecek askeri heyetin arkasına dizildiği masaya çıkarak striptiz yapacakmışım edasıyla ortada dikiliyor ve o sabah neden o donu seçtiğimi düşünerek hayata lanet ediyordum.
İç çamaşır seçimime rağmen ASKERLİĞE ELVERİŞLİDİR belgemi aldım. O zaman askere gitmek çook uzaklarda yapılacak bir eylem gibi görünüyordu.
Dün gittiğim Halıcıoğlu askerlik subesindeki görevli “Hastaneye sevk istiyor musunuz? Herhangi bir sağlık bozuklugunuz var mı?” diye sordugunda – Spesifik bir şey yok, ama gözlük takıyorum. dedim ve geçiştirdim. Çünkü benden önceki çocuk fiziksel olarak önümde astım krizi geçiriyordu ve hastaneden tek alabildiği rapor, AĞIR ASTIM AMA ASKERE ELVERİŞLİDİR, KOMANDO OLAMAZ idi.
Oysa bir sürü planım vardı sağlıksal durumlarla ilgili.
– Evet Astımı ben de düşündüm ama son astım krizimi geçireli 19 sene oldugunu düşünürsek işe yaramayacağı kesindi. Eledim gitti.
– Burnumdan nefes alamıyordum, bu hem uyumama engel oluyor hem de migrenimi tetikliyordu, ama askeri bir hastanede migrenimi ispat etmeye çalışmak deveye hendek atlatmaktan daha zordu. Bunu askerde bir koz olarak kullanmaya karar verdim. Sonuçta her cuma fiks migren günüm.
– Sinuzit….hımmm geçiniz
– Üretra darlığı: İşte bu kolumdaki altın bilezik olabilirdi. Ama üretra darlığım oldugundan bile emin değildi ki tıp camiası. Bu hastalıgıma tehşis konulana kadar Istanbul’daki tüm ürologlar prostat ve gizli prostat iltahabından süphelenmiş ve henüz bana prostat kontrolu yapmamıs urologlar “Biz niye Levent’i parmaklamadık henüz” diye ayaklanacak konuma gelmişlerdi. İdrar yollarınız çok dar diye beni pipimden ameliyata alan doktor, bekleme odasında ayıldıgımda “yoook valla penis ucundan mesaneye kadar çok rahat girdik, alışınız cok kuvvetli” şeklinde boşu boşuna ameliyat yaptıgını belirtmiş ve beni “beyniniz çişinizin bittiğini idrak edemiyor” diyerek nöroloğa yönlendirmişti.
Şimdi tüm bunlar baştan yasamak, hem de bir askeri hastanede baştan yasamak fikri hem penis ucumda hem makatımda bir sızlama şeklinde vucudumu sarsarak bu hastalıgımdan hiç bahsetmemeye karar vermeme sebep oldu.
– Alerji: En son yaptırdıgım alerji testinde doktor ” siz nasıl yasıyordunuz böyle, sizi bir cam fanusun içine koyalım” demişti (ne komik ne afacan bir doktordu o öyle). Askerde toz toprak havasızlık, kötü yün bahtaniyeler vesaire kesin bende fena alerji yapacak, o alerjiden dolayı burnum tıkanacak, burnum tıkandıgı için migrenim tutacak ve sinirden üretra darlıgımdan dolayı çişimi yapamayacaktım…Hooop döndük mü yine pipime.
Sanırım askerlikten muaf olacak geçerli bir hastalığım malesef yoktu.
Alternatifleri düşünmeliydim.
– Kafamda bir yağ bezesi çıktı, saçlarımı 3 numara asker traşı yaptıgımda orda düğme gibi görünecek ve görsel açıdan çok çirkin olacaktım…(No:1)
– Saçlarım dökülüyordu (No:2)
– Omuzlarımda tüylenme başladı (No:3)
– Ayak başparmağımı kırdıgım ve yanlış kaynadıgı için sol ayak başparmağımı, sağ ayak paşparmağımı büktüğüm gibi rahat bükemiyordum (No:4)
– Bel bölgemde yağlanma ve spor salonundaki ölçümlerime göre gizli şişmanlık var bende (No:5)
– Sırtım sık sık tutluyor ve kulunçlar olusuyordu. sırt masajı düzenli yaptırmam gerekiyor. (No:6)
Bu 6 madde eminim askerliğim sırasında çok işe yarayacak ve beni uzun süre hava değişimine göndereceklerdi.
Leventcik dediydi dersiniz

———-

Sonrasında ne mi oldu. O gün geldi çattı ve ben askerliğe başladım.

O kısımı da BÖLÜM 2 olarak paylaşacağım

 

Bir Cevap Yazın

Aşağıya bilgilerinizi girin veya oturum açmak için bir simgeye tıklayın:

WordPress.com Logosu

WordPress.com hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Facebook fotoğrafı

Facebook hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Connecting to %s

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.

WordPress.com ile Oluşturulan Web Sitesi.

Yukarı ↑

%d blogcu bunu beğendi: