Hasan Ortatepe, namı diğer “taksim metro çıkışında aydınlık satan amca” İstiklal Caddesi ve Taksim Meydanı gibi bir yerde gürültü kirliliği (!!!) yaptığı gerekçesiyle 82 TL cezaya çarptırıldı…
Evet bu olay 2012 yılında gerçekleşti, ve evet ben de Hasan Bey’e sinir olmuyor değildim ama asla gürültü kirliliği yaptığını ya da herhangi bir sebepten dolayı para cezasına çarptırılması gerektiğini düşünmemiştim.
Ben daha çok, nasıl olurda bir insan her gün, yılmadan, bıkmadan, sesi kısılmadan, AYDINLIK gazetesini büyük bir azimle satabilir. Bu işi bu kadar disiplinli bir şekilde, çizgisini bozmadan büyük bir motivasyonla yapabilir, bu motivasyonu ne olabilir diye düşünüyordum.
Para, inanç, politik görüş, çaresizlik… ama yine de diyordum..nasıl olur…sokak sokak her gün o günün mansetini bağırabilir insan. Aydınlık gazetesinini duruşunu, önemini ya da önemsizliğini tartışmıyorum, bana politika yapmayın. Ama senelerdir Hasan Bey’i hemen her gün gören ve gözlemleyen biri olarak yorumum…O gazeteyi satamadığı/veremediği, insanların yanından umursamazca geçtiği yönünde.
Evet internete “Aydınlık Gazetesi satan amca” yazdıgınızda yüzlerce görsel, video, haber çıkıyor karşımıza, aslında ünlü biri…acaba bu mı onun motivasyonu? Ben de samsunhaber.com gazetesinin SON DAKİKA bölümüne “Önemli transfer” başlığı ile çıktığımda bir gururlanmadım desem yalan olur tabii…
Peki bu para cezasından sonra ne oldu?
Olay gerçekten de daha sinir bozucu oldu…Hasan Bey karşımıza insanı çıldırtacak sakinlikte bir ses tonuyla Aydınlık Gazetesini satmaya çalışırken çıkmaya başladı.
Cihangir’de bir kafede son derece romantik iki kişilik bir masada şarap içerken Hasan Bey sol omuzumdan doğru ensemi öpercesine yaklaştı
“Barikatı halk yıktı…Sıra Tayyip’te”
O ZAMAN ÖPÜŞELİMMMMM
Ses tonu o kadar yumuşak o kadar sakindi ki ensemdeki tüyler diken diken oldu.
Ertesi sabah metroya doğru yürüyordum, henüz afyonum patlamamıştı, bakıyordum ama görmüyordum…Zaten sabahları metroya yürümek konusunda ne kadar hassasım, ne kadar muzdaripim biliyorsunuz. Tam içimden her ay bir Avrupa gidiş dönüş uçak bileti alacak parayı taksilere harcamak vs sabahları metroya yürümek muhakemesi yaparken Hasan Bey yanağımdan makas aldı
“Erdoğan kendini Padişah sanıyor…Farkında mısınız?
EVET ….. O ZAMAN BU DANSI BANA LÜTFEDER MİSİNİZ?
İş çıkışı Sıraselviler Selvi’de yorgun argın yemek yerken ve gün içinde cevaplamadığım mailları ve yetiştiremediğim işleri düşünürken çökmüş oturuyorum. Ev yemeği yiyeyim sağlıklı besleneyim gibi girişimlerim schnitzel ile sonuçlanıyor…Tam o anda hayatımdan nefret ediyorum ve hoop Hasan Bey masamda
“PKK paketinde büyük tuzak”
Ama ses tonu ile dediği birbirini tutmuyor, örtüşmüyor
O “PKK paketinde büyük tuzak” diyor ama ses ben de “BİR KADEH DAHA CABARNET SAUVIGNON ALIR MISINIZ?” çağrışımı yapıyor.
Her ne olursa olsun Hasan Bey’in azminden hiç bir şey eksilmiyor, hava koşulları ne olursa olsun Hasan Bey Aydınlık gazetesinin highlightlarını halk ile paylaşmaya devam ediyordu.
Zamanla bu sinir bozucu sakinlik hepimizin hayatında normalleşti, Aydınlık gazetesi Hasan Bey sayesinde çok büyük bir viral güç elde etti.
Metroya yürüyüş yolunda her gün Aydınlık Gazetesi manşeti duymak ister oldu bu kulaklar
GÜNÜNÜZ AYDINLIK OLSUN….AYDINLIK
Bir Cevap Yazın