Pazarlamicam

Hep söyledim ve yine tekrar edeceğim, PAZARLAMA SUX

Baya boktan bir iş, şişirilmiş, içi boş, yani kabaca biraz ağzı laf yapan, altyapısı olan herkes PAZARLAMACI olabilir. “Marketing” bahsettiğim konu tabii. Dijitali biraz daha teknik, geneli baya genel, stratejisi de bir kaç senede BEN OLDUM der.

Abartıyorum biraz tabii, biraz vizyon gerek, eğitim de şart, bir de dünya trendlerini takip etmek, teknolojiye ayak uydurmak, öncü olmak… Ama bak yazarken bile bazen tüylerim diken diken oluyor. Terim kullanmaya başladı mı ensemden giriyor bir ağrı. 3 terim kullanıp kendini “bir şey” sananlarla dolu dört bir yanımız.

Çocuğunuz, ben iletişim okuyacağım, işletme mezunu olacağım, pazarlamaya meraklıyım derse çarpın ağzına, avukat, doktor, mühendis olsun, endüstriyel tasarım, mimarlık, ÇEKO falan okusun…Okuyup ta olamaz ise zaten Pazarlamacı olur. Pazarlar.

Hepinize iyi Pazarlar.

Ama insan yol alıyor tabii..

Ben de Siyaset Bilimi mezunuyum, bilim adamı. Okumak için güzel de bir bölüm, tavsiye ederim. Ağızım da iyi laf yapar. Ama ben hala “Büyüyünce ne olacağım” diyenlerdenim. Kariyerimi hiç planlamadım, hiç iş aramadım, önüme çıkan fırsatları değerlendirdim. Bu yol da beni buralara getirirken, bare eğitmini alayım dedim ve Staratejik Pazarlama ve Marka Yönetimi üzerine MBA yaptım. Amacım, herkesin bir şekilde bir fikri olduğu bu sektörde, “bi dakka” ben bu işin eğitimini aldım kardeşşş demem gereken durumlara hazırlıklı olmaktı.

Ama kıçını da yırtsan, herkes senden çok daha iyi pazarlamacı.

Şimdi muhabbetin burdan sonrasını kimse kişisel algılamasın, öyle ya da böyle şimdiye kadar 3 büyük firmada Pazarlama Yöneticisi olarak çalıştım, bu anılar size özel değil. Darılmaca gücenmece yok,hepiniz çok tatlısınız ve çok tatlıydınız.

Daha çok yeni 4 yakın arkadaş rakı masasında konuştuk bu konuyu, hepsi de birşekilde Pazarlama departmanının kapısından girmiş başarılı kişiler, hepsinin de backgroundı farklı…Hepsinini de şikayeti aynı…DİĞER DEPARTMANLAR

Bu haset nereden başlıyor tam bilmiyorum ama Pazarlama Departmani işinin bir bölümü gereği gününün bir kısmını başta Facebook olmak üzere diğer sosyal mecralarda aktif olarak geçiriyor diye olabilir, Instant Marketing, Now Marketing (nasıl…terimler yıkılıyor) gereği gündemi takip etmek için blogları, gazeteleri, önemli web sitelerini ve dijital kaynakları okuyor olabilir, youtube, vimeo alkışlarla yaşıyorum gibi sitelerde video izliyor olabilir, zaytung okuyor da olabilir. Bu mu derdin? Bu çocuklar elbet beslenecek bu sitelerden, rakip markaları takip edecek, millet neye gülüyor, neyi konusuyor bilecek, anında yakalayacak, belki oradan harika bir içerik çıkartacak, kampanya fikri bulacak. İŞİ BU..Senin işin ne?

Dolayısıyla, PAZARLAMA DA BÜTÜN GÜN FACEBOOKTA espirisine bizler artık gülmüyoruz sevgili iş arkadaşlarımız ve patronlarımız.

Her markanın bir duruşu, bir dili, bir konuşma şekli, bir vizyonu misyonu vardır. Yoksa da yavaş yavaş oluşturulmaya çalışılıyordur. Bu süreç çok hızlı gelişmeyebilir, ya da eldeki iş gücü ve kalifiye personel adedine göre istenildiği hacme gelemeyebilir, ya da gelmesi istenen hızda olamayabilir. Yine de basit bir iş bile olsa, ufak bir matematiği elbet vardır. Her şirkette bu süreci yöneten de bir ekip vardır. Bu ekibin birincil görevi, şirkette çalışan her bir departmana yaptığı işi beğendirmek değildir.

“Ben bu ay ki kampanyayı beğenmedim, bence yetersiz” YOK YAAAAAA Ben de anlaştığınız sigorta şirketinin anlaşılan şartlarını beğenmedim…Hadi bakalım

Nesini beğenmedin, sence nasıl olmalıydı sorusuna cevabın yoksa yapma be gülüm. “Bilmem bence çok etkili değil…yaaniii”

Ama departmanın iş tanımı zaten herkesi bi cezbediyor, herkesi çağırıyor. Facebook hesabı olan ve o hesabı yöneten herkes Pazarlama Departmanı üstünde söz sahibi hissediyor kendini. Bi yandan güzel de tabi

Şahsi olarak ben de seviyorum mesela, yapılan iş önemli bi işse herkese göstermeyi, herkesten fikir almayı. ama dediğim gibi bu yazdıklarım şahsi değil, bu işte çalışan herkesin sorunu, sen yine üstüne alma sakın.

Poster tasarımlarını beğenmeyenler de liste başılarında. Zaten ne yapsan beğenmeyecekler, beğendirmek için tek bir oluru var işin. ALLAH AŞKINA ÇEK Bİ SANDALYE NE İSTİYOSUN, HANGİ RENK İSTİYOSUN ONU YAPALIM  demek. Bence bu yanaşma Pazarlama departmanlarının çalıştıgı bölümde geyiğin kahkahanın bol olmasıyla da bağlantılı olabilir. Malzeme bol biz ne yapalım, nispet yapmak gibi olmasın ama o blog senin bu blog benim, o facebook senin bu instagram benim, o haber sitesi senin bu sektör dergisi benim gezerken dalga geçecek birşey buluyoruz naapalım. Bütün gün excel’de çalışmıyoruz diye sus pus oturalım mı? Sen de başvur bir şirketin pazarlama departmanına, ben facebookta çok orjinal paylaşımlarda bulunuyorum her postum en az 50 like alıyo de. Vallahi bulursun bi yerde iş bu kadar mutsuzsan kasma be canım. “Görsel çok sade ve sıkıcı olmuş” Napiyim, 10 Kasım Atatürk’ün ölüm yıldönümü duyurusu yapıcam kelebek mi kondiriyim. Sakın bana pazarlama facebooktan ibaret sandın herhalde ile gelmeyin, iki lafın belini kırıyoruz, muhabbeti dramatize ediyoruz şurda.

Ama masa çağırıyo…Ne zaman sen boş kalıyosun, fikrin geliyo, dur bir pazarlamaya gidiyim, onlar nasıl olsa paso geyik yapıyo, aklıma gelen fikirleri kusuyim gidiyim diyosun di mi? Vallahi biz de çalışıyoruz emin ol, Hele biraz daha üst pozisyon falansak inan excel bile yapıyoruz, formul giriyoruz yaaa daha ne olsun…Ben senelerdir bütün gün sunum yapıyorum. Senin canının istediği anda masama geldiğinde o anda aklına gelen fikiri, sunumumun en tatlı yerinde balla kesip dinlemek zorunda mıyım?

“BİR FİKRİM VAR, yeni bir aplikasyon yapalım, çalıştıgımız markalardan indirim alalım ve kendi datamıza duyuralım….”

Ölümcül bir sessizlik

Tam olarak o anda ne yapmam lazım, masamın başında dikilerek neyi bekliyorsun? Lap topımı kapatıp hızla çalıştıgımız markalara giderek indirimleri listelememi mi?

Sırf o anlamsız sessizlik uzamasın diye defterimi açıp söylenen fikri not almışlığım var. iyi de ben sunuma ne ekleyecektim???

Fikrin varsa mail at, hem fikrin var diye ben bütün aylık planlamamı değiştirip fikrini araya almak zorunda mıyım? Ben senin masana geliyor muyum?

Bir fikrim vaaarr. Bence borçluların faturalarını tarih sırasına göre değil şirket kontaklarının burçlarına göre dizelim, bu sayede, gezegenlerin açısına göre hangi gün parayı odemediniz diye arayacağımızı hesaplar ve şirketin gelir girişini buna göre düzenleriz.

Ölümcül sessizlik

E hadi, hala başlamadın bu harika fikrim karşısında borçluları tek tek aramaya..Ahmeti ara o Terazi , 19. una kadar işbirliklerine açık ve 1. hanesi aydınlık.

Diyomuyum ben sana

Masa çağırıyo masa…Sen de haklısın.

Aramızda gülüyoruz eğleniyoruz, Pardon bazen kahkaha atıp senin iş konsantreni de bozuyor olabiliriz. Ama kendi aramızda yani, bir şekilde işle ilgili. Ama bu demek değil ki her lafa giriceksin

“Ne oldu neye gülüyosunuz?”

Off şimdi sana tüm olayı baştan mı anlatayım?

Bizim matbaa var, Hilmi Beyi ben ona bir mail gönderirken mail başlığını…..Ay ama böle anlatınca komik değil ki demin komikti

Hem sanane, “Neye gülüyosunuz bakalım” diye başımıza gelince görüyosun ki o anda gülüşmeler bitiyor.

Şirkette video indirmek yasak sadece pazarlama departmanı indirebilir…Bu mu derdin? Genel de outfit te biraz farklı olabiliyor.

Böle işte ne yapalım, hayat bizi buraya getirdi, üzülme

Şimdi sen üstüne alınacaksın ama başında da dedim ya, vallahi sen tek değilsin, çok orjinal de değilsin, her şirkette, her yerde böle Pazarlama departmanının akibeti

Sen yine de her zaman aklına gelen fikirleri paylaş, ama belki mail olarak atsan daha iyi, hemen hayata geçemeye de bilir ama arada senden çok iyi fikirler geliyor ve emin ol bir yerlerde işe yarayabiliyor.

Ama yaramıyorsa çokta zorlama, seninde işin çok güzel, seninde departmanın harika

Napalım….Biz o kalemi satmak zorundayız

 

 

 

 

 

Bir Cevap Yazın

Aşağıya bilgilerinizi girin veya oturum açmak için bir simgeye tıklayın:

WordPress.com Logosu

WordPress.com hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Facebook fotoğrafı

Facebook hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Connecting to %s

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.

WordPress.com ile Oluşturulan Web Sitesi.

Yukarı ↑

%d blogcu bunu beğendi: