Sinir Krizi Eşiği (EPISODE 1)

Bu seriyi başlatmamla birlikte sanırım blogum bir daha asla içerik sıkıntısı çekmeyecek…

Sonradan hatırlamak, sokak atışmalarımdan ders çıkartmak, biraz da eğlenmek amaçlı, sokaktaki halkta yaptıgım kavgaları kısa özetler halinde bloguma tasımaya karar verdim…

Geçmiş dönük olan hikayelerimi yazmıyorum, eminim o kalibrede bir çok vukuata daha karışırım.

Tarih: 14 Nisan 2012 / Cumartesi

Mekan: Kartal / Ev

Olayın Çıkış Noktası: Kalyon Market’e verilen 2 paket Winston Light siparisi (Veriliş Saati 17:30)

Kızışma: Saat 18:30. “Pardon Manolya 12’ye sipariş vermiştim 1 saat oldu gelmedi. Nedir durum?”

Cevap: Gelir birazdan

Arada yemek sepetinden siparişim geldiği için yemeğe daldım ve konuyu unuttum. Saata baktiğimda saat 19:30’du ve yemekten sonra içmek için hiç sigaram kalmamıştı.

Zirve: 19:30. kalyon Markete 2. telefon: Tam 2 saat oldu beyefendi (hala kibarım) Nerde bu siparişler?

Cevap: Hava kötü sizin oraya anca geliyodur, araç çıktı yoldadır.

– Ben sizin 2 apartman aşağınızda oturuyorum ne hava kötüsü, uçakla mı geliyo sigaralar. Arayın o çocugu, söleyin eğer şimdi o sigaralar gelirse kafasına fırlatırım. Ayrıca şimdi asansöre kağıt asıcam bir daha kimseye Kalyon marketten alışveriş yaptırmicam. 1 değil 2 değil. Eve servis yapamıyosanız, camınıza eve servis yapılır yazmayın. Ve telefon olağanca gücümle adamın suratına kapatılır.

Bitti sanıyosunuz di mi?

Sağanak yağmura aldırmadan kendimi sokaklara atıp mahallemizdeki bir diğer bakkala gittim. 

Orta yaşlı bakkalımız, türbanlı ama oldukça fingirdek bir kadınla koyu muhabbetteler.

Bir müddet kibarlık yaparak muhabbetlerinin bitmesini bekledim ama sonra araya girip “2 paket Winston Light alacaktım ben” dedim.

Bakkal elini uzattı (bana hiç bakmadan) ama benim uzattığım parayı almak için bir hamle yapmadı, eli bana uzanık, nikah şekeri gibi paketlenmiş türbanlı fingirdekle konusmaya devam etti. 

2. Kere, bu sefer biraz daha sert ve yüksek, “2 winston light” dedim.

Parayı alıp elini sigaraların oldugu bölüme uzattı, muhabbet hala devam ediyor. 

Bana dönüp, sanki daha o anda dükkana girmişim gibi “Ne istedin CANIM” dedi.

Zirve 2: Ver o parayı ver ver ver ver ver.

– Pardon cnm muhabbet ediyoduk hanımefendiyle.

-Müşteri varsa muhabbetini kısa kesicen, ben sizin lak lakınızı beklemek zorunda değilim. VER VER VER VER BERBEBEBEBRB

Şeklinde kendimce bakkalın içinde tepinirken, Türbanlı kadın ise muhtemelen içinde yüce tanrısına dualar etmeye başlamıştı.

 

Sonuç: Yağmur altında mahallemizdeki 3. bakkala gidip , bu sefer vukuat çıkarmadan sigaramı almayı başardım. 

KFC’den gelen çocugun suratına tavuk kanatları fırlatmamdan sonra, mahalledeki alış veriş yapabileceğim çember git gide daralıyordu…

1. BÖLÜMÜN SONU

Bir Cevap Yazın

Aşağıya bilgilerinizi girin veya oturum açmak için bir simgeye tıklayın:

WordPress.com Logosu

WordPress.com hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Facebook fotoğrafı

Facebook hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Connecting to %s

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.

WordPress.com ile Oluşturulan Web Sitesi.

Yukarı ↑

%d blogcu bunu beğendi: