Hepimiz trendlerin kurbanıyız. Gerçekten
Taksim Burger King’in önünde buluşup içinde hamburger yemekten sabah 05:45 te kalkıp 10 KM koşuyorum bene nasıl bu kadar hızlı geçtik biz?
Sağlıklı yaşam, spor yapmak..tabii ki destekçisiyiz ama 1.5 sene içinde bir anda spor yapmayanın ALLAH BELASINI VERSİN durumuna dikey geçişi ben bile takip edemedim.
Buna da ayak uydurduk, haftada bir kaç gün hardcore olmasa da üşenmedik kıyafetlerimizi değiştirdik en azından alnımız parlayana kadar terledik…YETMEDİ.
Functional training, PT, reformer derken hangi hareketi yapacağımızı şaşırdık. Ben 25 dakka 12 de koşup sonra 2 de ters yürüyüp trend mill’den air walka jump yapıp ordan planke geçiyorum diye hava atanlara uymak için bosuyu ters çevirip üstünde squat yaparken kalça krampları geçirdik. YETMEDİ
Önce Karatay’a uyduk ekmek milav makarna gitti, artık dışarda makarna sipariş edenlere bonzai içenlere baktıkları gibi bakmaya başladılar, Kırmızı eti azalttık, Vejeteryan olduk. YETMEDİ Vegan olduk sadece Kinoa ile beslendik. Ben artık hiç bişey yemiyorum sadece su,tuz, limon.
Paket ürün almayı bıraktık, yumurta haşlamadan önce tavuğun soy ağacına ulaştık…O tavuk serbest gezen tavuk değilse yemem…Tavuklar serbest gezecek HER YER TAKSİM HER YER DİRENİŞ, şerbetli tatlılar artık Osmanlı kadar geride, yulaf, muz kiwi organik badem..geçir blenderdan üstünede 3 toz %99 kakao gezdir…NASSIL LEZZETLİ NASIL LEZZETLİ.
Yetti mi? YETMEDİ
Time Management dedik, iş çıkışı spora gitmek OUT ya sabah gideceksin ya öğle arasında. Bu trende de uyduk. en geç 12:15’te dünya dursa ben sporumu yaparım diyip koştura koştura salonlara girdik. Sonrasında da acıktık tabi. İşte ben bu nokta da Trendlere uyma konusunda bugün 1 adım daha öteye gittim ve evden yemek getirdim.
Çünkü artık yeni trend evden ev yemeği getirmek, spor yapıcan, evden yemek getiricen, dışarda öyle sağlıksız, hangi yağla yapıldıgını bilmediğin saçma sapan yemekler yemek olmaz. ONA DA TAMAM
Yemek arasında sporumu yaptıgım için sonrasında protein alayım dedim. Çünkü tahmin ettiğiniz gibi çok yoğun ve profesyonel bir sporcuyum, acayip orjinal hareketler yapıyorum ve farklı egzersiz disiplinlerini aynı anda uyguluyorum. Crunch ve yarım Crunch gibi mesela. Ön hazırlık olarak da girdim kasaba dedim bana 4 adet 250 şer gramlık göğüs ver haşlicam kardeş, spor yapıyorum…Anlattım üstte yazdıklarımı. DİNLEMEDİ
Evden yemek getirme olayında hile yapmayı düşündüm önce, acaba ev yemekçisinden akşamdan alsam, sabah onu kaplara koysam sonrada Spor yapıyorum ve evde yemek yapıp ofise getiriyorum mu desem dedim YEMEDİ haşladım tavukları.
Bekar evi sonuçta, 30 yaşında körpe bir gencin evi, gür saçlı sağlıklı bir erkek evi. Tavukları haşladım da birincil önceliğim olmayan saklama kabı alışverişini yapmamıştım. Evde uygun buldugum bir kaba koydum yanına da sanki evlenecekmişim ama evde kalıp çeyizimi açmışım gibi neden bende oldugunu bilmediğim 12 kişilik yemek takımımdan bir çatal bıçak attım. Metal, böyle işlemeli işlemeli, tek bir modern ve minimal tasarım ögesi içermeyen, baya kapıcı.
Saklama kabım çok iyi saklama özellikleri barındırmadıgı için çatal ve bıçağımla birlkte bir migros poşetine koydum ve poşeti de paket lastikleriyle bir güzel paketledim. Sonuçta çantamın içinde kim görecek, yemek vakti gelince de gizlice çıkarıp yiyeceğim. Kimse kimsenin çantasının içinde ne var bilmez, görmez kime ne. Spora giderken don da koyuyoruz sonuçta. Don ve ev yemeği aynı çanta da aman ne güzel. Ama spor yapıyoruz ve sağlıklıyız.
Sadete gelelim, bir güzel de sporumu yaptım, sonra da haşlanmış tavuğumu yedim. Sonra da aynı sekilde bulaşıklarımı aynı migros poşetine koyup aynı şeklide paket lastikleri ile paketleyip çantama, yine aynı sekilde donumun yanına koydum.
Olay burda patlayacak sandınız di mi PATLAMADI
Öğlen saatlerine kadar herşey normaldi, Öğleden sonra Büyük bir GSM firması ile olan toplantıma gitmek üzere ofisten arkadaşlarımla yola çıktım, ofise geri dönmeyeceğim için de çantamı yanıma aldım. Toplantının gerçekleşeceği binaya vardık, kimliklerimizi verip ziyaretçi kartlarımızı aldık ve dedektöre doğru yürümeye başladık. Son derece şık ve havalıydık, çantamı cihaza koyarken güneş gözlüğümü gözümden çıkarıp lepiska gibi saçlarıma doğru kaldırarak kafamın üstüne taktım, ötmeden geçip güvenlik görevlilerine hayırlı işler dedim ve gülümsedim. Diğer iki arkadaşımda aynısını yaparak ilerlediler, BEN İLERLEYEMEDİM
“Beyefendi” dedi. “Çantanızda bıçak var”
Yaaaa hayatımda ilk defa evden işe yemek getiriyorum…Asla çölde safariye falan çıkmayacağım NET
Evet dedim…DON da var ona bişey demiyosun ama (bunu demedim)
Evet dedim…Sonra bir sessizlik oldu…Sessizlik olunca gerilirim bilirsiniz. Ben öğlenleri evden yemek getiriyorum spor yaptıgım için, o yüzden çatal bıçak falan var diye geveledim. “Onları içeri sokamayız yalnız, çantanızı açar mısınız?” dedi. Çantayı oldugu gibi bırakmayı teklif ettim, hatta o anda çantamı bırakıp kaçabilirdim, bir anda koşmaya başlayarak bir canlı bomba imajı da çizebilirdim.
“AÇARIM TABİ DE O BIÇAK KİRLİ” dedim. Sizden önce o bıçakla bir güvenlik görevlisinin karnını deştim de… kanlı..O anlamda.
Çantamdaki çatal bıçağı girişte ziyaretçi kartımı aldıgım yere bırakmamı rica ettiler. Çantamı açtım, Migros Torbasına paket lastikleri ile paketlenmiş korkunç yemek kabımı ve çatal bıçağımı donumun yanından alarak ilerlemeye başladım. O anda olay şu şekilde olsaydı bence daha az utanç verici olurdu
“Beyefendi. Çantanızda Vibratör var ve vibratörle bu binaya giremezsiniz”
Resepsiyondaki adam “Kimle toplantıya gelmiştiniz dedi” Nilüfer Hanım ile toplantıya gelmiştim de yani toplantı değil ben çöpleri alıp çıkıcam, arkadaşlarım toplantı yapacak.
Toplantının ilk 15 dakikasında yanaklarım mordan eski soluk sarı rengine döndükten sonra konuya konsantre olabildim ancak..Çıkışta da kendimden emin bir şekilde resepsiyondan kimliğimi geri alırken yanında migros poşetimi de isteyerek gururumu orada bırakıp uzaklaştım.
Evet…trendleri yakından takip ederim. Sıra da ne var? Yemek yemeyi de bırakıp fitille beslenmeye ne zaman geçiyorsak haber verin de hazırlık yapayım.
Bir Cevap Yazın