Bu pirincleri yemessen arkandan aglar, yemedigin princ tanesi kadar cocugun olur, Afrika’da cocuklar ac uyurken sen bu pirincleri tabaginda birakiyorsun….ile baslayip burnum tikanmak suretiyle nefessiz kaldigim icin agzima tikilan kasiklar ile sonuclanan bir yemek yememe sendromunun ardindan seneler gectikten ve ben lopur lopur yemekleri gotururken aslinda bir problemim oldugunun farkina vardim. Tum kurallari 0-5 yas arasinda edindigimiz gibi hayatimiza cektigimiz tum tramvalari da 0-5 yasinda yasiyoruz. Ne bok oluyosa ben daha cisimi tuvalete yapamazken sekillenip gidiyormus meger hayatimizada. Keza o kisimda da her ne olduysa cisimi hala tuvalete tam yapamiyorum ama esas konumuz o degil…
Bu sendorumumu yazarken aslinda tam olarak nasil kelilemelere dokecegimi bilemiyorum ama anlatmaya calisacagim. Yemeklerin biz yiyene kadar gecen sureclerinde aslinda bir yaris icerisinde olduklarina inaniyorum. Ayni spermlerin yumartaliga ulasirken yasadiklari yaris gibi. Yani o besinlerin hayattaki tem amaclari bizim onlari yememiz, ve bir sekilde yiyemedigimiz durumda, tum hayatlarini bosa gecirmis oluyorlar. Ornegin bir pirinc tanesi benim kasigimdan mideme gelebilmek icin neler yasar, ne gibi zorluklar ceker, ne yarislar verir, hayatta karsisina ne secenekler cikar, kariyeri ne sekilde gelisir, birileri onun icin ne gibi secimler yapar.
Pirinç buğdaygillerden olan bütün öteki bitkilere çok benzerse de, onlardan ayıran en büyük özelliği köklerinin bol su istemesidir. Pirinç, yıllık bir bitkidir. Yanlız çok sıcak iklimli bölgelerde iki yıllık da olabilir. Boyu 1-1,5 m. arasındadır. Yaprakları uzun ve düzgündür. Pirinçler ilk sürdükleri sırada dik dururlar. Taneleri olgunlaşınca saplar eğilip bükülerek suya girer. Uzaktan bakılınca, pirinç tarlaları, bataklıkları andırırlar. Pirinç köklerini kaplıyan su aşağı yukarı yarım metre kadar olmalıdır. Bu suyun dibi de, sulu bir çamur tabakası olacaktır. Ancak, bu tabakanın altında da bir kil tabakası olursa, toprak suyu emmez. Bundan dolayı da pirinç her yerde yetiştirilmez. Tanesinin şekline göre pirinçler üç gruba ayrılır yuvarlak taneli olanlar nişasta açısından daha zengindir. İtalya, İspanya, az miktarda da Afrika ve Asya’da yetiştirilir. Çorba ve tatlılar için idealdir. Uzun taneli olanlar ( 6mm.’den uzun ) yarı saydamdır ve aynı oranda nişasta içermezler bu yüzden de pişirilirken daha az yapışırlar. Kaliteli pirinç taneleri genellikle uzun olanlardır ve İtalya, Pakistan, Hindistan ve Amerika’da yetiştirilir. Ülkemizde pirinç türleri arasında en bilinenleri baldo, basmati, İran pirinci, yasemin kokulu pirinç ve kabuklu pirinçtir. Geleneksel Türk Mutfağının en önemli yemeklerinden biri olan pilav, neredeyse bütün etli ve sulu yemeklerin kavalyesidir. Yapılacak yemek ya da tatlıya göre değişik pirinç türleri kullanılır. Bunlara, yapıldığı yemeğin adına ve niteliğine göre pilavlık, dolmalık, kırık pirinç vb. adlar verilmiştir.
Zaten buraya kadar zavalli pirinc bir cok farkli asamadan gecmistir. Oncelikle benim mutfagima girebilmek icin, Turkiye gibi korkunc, gelismekte olan ama hep geri giden bir ulkede ekilmis, bi takim tarim iscileri tarafindan toplanmis ve islenmistir. Bu kisimda basarili olmus ve iyi sartlarda bakilmis, bol su almis kaliteli bir pirinc olmus ve sonrasinda iyi bir markanin fabrikasina kadar gelmeyi basarip paketlenmistir.
Sonrasinda ise kendisi Turkiye’nin herhangi bir iline gonderilebilecekken tasi topragi altin sehir olan Istanbul’a gelmeyi basarmistir. Ben de bu esnada Dunya’nin herhangi bir yerinde nadide bir gelismis ulkede dogabilecekken, annem ve babamin Avsa’da bir yaz tatili sirasinda yas atesinin fazla gelmesi sonucunda peydahlanmis ama en azindan Turkiye’nin en yasanilasi sehri olan Istanbul’da dunyaya gelmisimdir. O pirincin bana ulasmasi icin kader aglarini ormustur.
Pirinc Istanbul’a gelmekle kalmamis, benim tercih ettigim marka tarafindan paketlenip Istanbul’un en nadide semtlerinden olan Cihangir’e gonderilmis, ve Cihangir sinirlarinda birden fazla Carrefour olmasina ragmen benim alisveris yaptigim Carrefour’a denk gelmistir. Ayni zamanda raflara dizilirken benim evde pirincimin bittigi gun o rafin en onune dusecek sansa erismistir. O pirinc ben onu yiyeyim diye dogmus, islenmis ve bir o kadar savas vermistir. O gun belki ben pilav degil makarna yemek istesem, baska birinin alisveris sepetine dusecek, o kisi universite ogrencisi bir bekar olacak ve daha yeni pilav yapmayi ogrendigi icin lapa olacak ve yenilemeden cope dokulecektir. Bense bu esnada babam Nurttin Teksan Ilkokulu’nun muduru oldugu icin orada okumus ve Begumle tanismis, Cagaloglu Anadolu Lisesi’ni kazandigim halde kaydim yetismedigi icin Maltepe Anadolu Lisesine gitmis ve burada Pinar’la ve onun vesilesi ile Ozgur’la tanismis, Bilgi Universitesini kazanip Gurkan’la tanismis, egitimimin bir kismini yurtdusunda tamamlayip farkli donanimlar kazanarak Babylon’da calismaya baslayip Elif ile tanismis, bu surecte her yazimi Kusadasi’nda gecirirken Oyku ile tanismis ve sonra onunda Babylon’a girmesine vesile olmus, is geregi Bravoistanbul ile calismaya baslayarak Karin ve Ulas’la tanismis ve hem isim hem cevrem Cihangir’de ve civarinda oldugu icin sonunda Cihangir’e tasinip Pinar vaastasiyla tanistigim Ozgur ile cok yakin arkadas olmusum. Sonuc olarak hayat beni o gun Cihangir Carrfour’da o pirinc paketini almaya hazirlamis, o pirincte kendini benim tarafimdan yenmeye.
Sonra ikimiz birlesmisiz. Pirinc benim mutfagimda erzak rafima ulasmis. ve o anda karsisina bambaska bir secenek cikmis. Kendini hep pilav olarak yenmeye hazirlayan pirinc, kutusunda soooyle bir avuc alip yaptigim kabak yemegine serpistirmem uzerine, ana yemek yerine bir “tat verici” bir ek lezzet oluvermis ve evime gelen arkadaslarima ikram ettigim tabaga degil de benim tabagima denk dusmustur. Son raddeye gelmis yani, artik tum hayati boyunca hazirlandigi o an bir kasik uzakliginda.
Kabak yemegimi istahla yiyiyorum, suyunu ekmekle siyirip tabagi temizliyorum ve tabagi yikamadan once kasikla temizlemek icin cope kalanlari dokmeden once gozume takiliyor….Tabagin kenarinda kalmis tek bir pirinc tanesi.
Yemessem arkamdan aglar…
Aglar tabi, neler cekti buraya gelene kadar, cope giderse olay bitecek, ayni o spermelerin yumurtaliga ulasacaklarini zannederken…..ay neyse
Ama merak etmeyin, akli sagligim yerinde, ama bu olay sik sik yemek dokerken aklima geliyor sadece…Yazik pirince
Bir Cevap Yazın