Hangover

Image

 

Icki icmeye 12 yasimda Kusadasi Capri Sun Oteli’nin giris katindaki barinda basladim, en azindan hatirladigim ilk vukuat oydu. 12 yasinda sarhos olmustuk ve masada birbirinin suratina bira firlatmali buyuklukte kavgalar cikmisti. Sigara icmeye ise 16. yasima girerken (15 demeye benim bile dilim varmadi) Chesterfiled Kirmizi sigarasinin paketini cok begendigim icin baslamistim. Ilk migren krizimide buna paralel senelerde gecirmis, tahmin edeceginiz ve tanidiginiz gibi lanet, dark bir ergen oluvermistim. (sorry mam, agir bir giris paragrafi oldu senin icin sanirim)

Lise yillarinda, cok net hatirlamasamda Kadikoy’deki bir takim barlarda takiliyor, zaman zamanda Moda sahilinde sarap iciyordum. TANTUM oksuruk surubununda en favori oldugu yillardi.

Universite yillarimda zaten konserlerde ve festivallerde calismaya baslamis, yurtdisindan gelen muzik gruplariyla konser sonrasinda sabahlara kadar otel odalarinda icmeye devam etmistim. Bu siralarda migren krizlerim ve bas agrilarim ertesi gun okula gidemeyecegim seviyeye coktan ulasmisti.

Yolcu gemisinde calismaya basladigim ve devam eden sene boyunca aksam ustu 17:00 itibariyle crew barda bir tane smirnoff ice acmamissam elim ayagim titremeye basliyor, ickiye olan direncim gittikce artiyor ve gecede 10+ kadeh hard likore kadar cikabiliyordum. Calistigim akapunktur ofisi ise musterilerden daha cok benim hangover ve migren krizlerimi tedavi etmekle ugrasiyordu.

Gittigim, gezdigim ve yasadigim sehirlerin icki kulturune hemen adapte oluyordum. Portekiz’de aksam yemegi sonrasi Porto sarabi ile geceye baslayip sonrasinda caipirinha ile tum gece devam ediyor, Dublin’de susadikca su yerine Guinness iciyordum.

Sonunda da, karmanin gucu, kariyerim de buna baglantili olarak ilerledi. son sekiz senemi barlar, konserler, festivaller ve gece kluplerinde gecirdim. Baslarda ickiye gemideyken kazandigim toleransim sayesinde sabahlara kadar icip ertesi gun saat 10:00’da konuya cok hakimmisim rolu yaparak toplantilara girebiliyordum ve bunu haftada 3, bazen 4 kere yapabiliyordum. Sonra yavas yavas bunu haftada 2 ye cekmek (neyseki haala haftada 2 yi basariyorum) ve bazen de cok ictigim gecelerin ertesi gunu isi arayip ben cok fena hangoverim ogleden sonra gelebilecegim demek durumunda kaldim. Calistigim sektorde hangover olmak suistimal etmedigin muddetce gecerli bir bahaneydi. Ayrica ne de olsa yas 30’a gelmis, sabah uyandigimda yuzumun her santimetre karesinden gece ne yaptigimi acik eder olmustum.

Neyseki ictigim gecelerde sorun cikaran tiplerden degil daha cok eglenen tiplerdendim. Her zaman ertesi gune iyi malzeme biraktim konusulacak. Taksim – Bostanci dolmusunda kafami camdan sarkitip gelirdim, dolmusa hic kusmaz ama inince minubus yolunun ortasina sandalye cekip bacak bacak ustune atip sigarami yakip kusmuslugum vardi. Ickiden tansiyonum dustugu gecelerde bardan cok havali bir sekilde seftali suyu isteyip, fondip yapip parasini odemeden uzaklastigimda. En son gecen hafta sabah 05:00 sularinda minimuzikhol’de Tugba Unsal’in yanina tum ciddiyetimle gidip “Bizim annelerimiz cok yakin arkadas” gibi aciklamalar da yapabiliyordum. Genelde masum seyler (simdi cikip rezilliklerimi anlatip beni bozmayin bu noktada – tatli bir profil ciziyorum surda)

Isin esas, eziyetli, ama bir sekilde mazosistce zevk aldigim kismi sabah baslar, evde tek basima uyandigim saatlerde. Bu buyuk hangoverlar baslarda hayati sorgulamama, hic icmemiscesine sabah 09:00’da uyanip gunluk hayatlarina devam eden arkadaslarimi kiskanmama sebep olsada zamanla sadece bir gece once ne kadar eglendigimi hatirlatip zevk vermeye bile basladi. Sonucta 80 ickiyi birbirine karistiran ve oksijensiz kalmiscasina sigara ustune sigara yiyen bendim, cokta sikayet edemezdim.

Hangover ve basagrisi yuzunden gittigim ve kaldirildigim hastane acillerinde gotume vurulan agrikesicinin acisindan iyilesmem bir yere kadar etkiliydi, ama sosyal guvencemin olmadigi su gunlerde Italyan Hastanesi daha buyuk bir maddi aciya sebep olacakti, keza Cumartesi sabahi aciline surunerek gittigim italyan hastanesi, tadilat dolayisiyla kapaliydi. Demekki yok pahasina indirimle satilan son sezon sonu serumlarini kacirmistim. Alman Hastanesi ise surunerek tirmanmam icin cok uzaktaydi. Eve geri dondum. Zaten vucudumu coktan tanimis ve kendi kocakari yontemlerimi gelistirmistim.

Oncelikle kusmami engellemek icin Emedur icmem ve etki edecek bir sure kadar daha kusmama gerekiyordu. Bunu 5. hapta falan basarabiliyordum. En rahatlatici kismi ise evin icinde yarim saat kadar suursuzca AAAAYYYY AAAYYYYHHH sesleri cikararak inleyerek dolasmak. Bunu yaninizda biri varken yapmayin, cok rahatsiz edici. Askerde hastanede ameliyatlarda refakatci oldugum donemlerde, ameliyattan cikip narkozdan ayilan cocuklari yastikla bogmak istedigim olmustur. Ama tek basinizayken cok zevkli ve rahatlatici. Ayyyyy diye inlemekten bithap dustugum noktada kendimi buz torbalari ile tekrar yataga atip buz torbalarimi sirtima ve basimin cesitli bolgelerine yerlestirerek bir muddet uyumaya calisirim. Kusmam durduysa da genellikle basaririm. Kalkinca da bir dus. Once soguk, sonra sicak, sonra basa soguk vucuda sicak. ustune de bir kahve. Muhtemelen aksam ustu 18:00 sularinda kendime gelen bendeniz ayilinca su aralar Digiturk IQ’dan Kurt Seit ve Sura, Gunesi Beklerken gibi boos boos bakabilecegim diziler acarak gunu memnuniyetle tamalarim.

Sonucta yaklasik 18 yillik deneyimle HANGOVER’da bir markayim.

Bu sictigimin ulkesinde icmeyip de ne yapicaz ki sanki.

 

Bir Cevap Yazın

Aşağıya bilgilerinizi girin veya oturum açmak için bir simgeye tıklayın:

WordPress.com Logosu

WordPress.com hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Facebook fotoğrafı

Facebook hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Connecting to %s

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.

WordPress.com ile Oluşturulan Web Sitesi.

Yukarı ↑

%d blogcu bunu beğendi: