Pulbiber Dergi // 16.01.2017 http://pulbiberdergi.com/2017/01/16/nasilsin-2017/ Nasılsın 2017? Konuşamadık, ilgilenemedik seninle. 2016’yı bardaklarımızı kırarcasına tokuşturarak uğurluyorduk. 23:59 ile 00:01 arasında çok büyük bir fark bekliyorduk. O 2 dakikalık süreye çok şey sığdırmaya çalıştık. Ailelerimizi aradık, sevgililerimizle öpüştük, diğer sevgililerimize mesaj attık. Hadi gitsin artık kâbus gibi geçen 2016 dedik, 2017 harika olacaktı. Acele acele el çırptık,... Continue Reading →
Migreni Olanlar Layklasın
25 Kasım 2017 Levent Dokuzer / pulbiberdergi.com 13 yaşımdaydım ilk gözlük taktığımda. O kadar çirkindim ki; eli kolu uzun, orantısız bir ergen. Saçlarımı jöleyle dik dik yapıyordum ve metal ince çerçeveli gözlüklerimle tam bir çim adama benziyordum. 13 yaşımdaydım ilk migren krizim girdiğimde, ne kadar çirkin olduğum umurumda bile değildi. Herkes cinselliğini yeni yeni keşfederken... Continue Reading →
Dev Diyet! Serum İzotonik
http://pulbiberdergi.com/2016/11/20/dev-diyet-serum-izotonik/ 20 Kasım 20016 Yapacak bir şey bulamadığımda kendime saranlardanım ben. Modum biraz düştü mü ya yeni bir spor salonuna yazılırım, ya bütün evi yıkıp baştan toplarım, ya eski kıyafetleri atar yenilerini alırım. Saçlarımı kestiririm, dövme yaptırabilirim, kulağıma dördüncü deliği açtırabilirim. Yeni vitaminler ve ilaçlar alıp bir küre başlayabilirim. Aktara gidip içeriye girdiğim anda kendimi... Continue Reading →
BEN NASIL EVDE KALDIM?
pulbiberdergi.com / Levent Dokuzer / 2 Kasım 2016 Uzun zamandır çok yoğun bir tempoda çalışıyordum yine, taş taşımıyorum tabii ama anla. Yoğun Gündemi bile pek takip edemiyordum. Ülkede üzücü, hatta korkutucu bir gündem vardı ama ben olayları çok geriden takip ediyor, siyasi konularda “Bunun arkasında kesin bizim bilmediğimiz neler dönüyor kim bilir oğluuuummm” levelında yorumlar... Continue Reading →
Selam, Tanışalım mı?
16.10 2016 / pulbiberdergi.com http://pulbiberdergi.com/2016/10/16/selam-tanisalim-mi/ Hepimiz çok iyi birer oyuncuyuz. Çok iyi role giriyoruz. Gün içinde birçok role hem de. O kadar hızlı kimlik ve karakter değiştiriyoruz ki, en iyi oyunculara taş çıkartıyoruz, sadece farkında değiliz. Kimlik bölünmesi yaşıyoruz, bazen hastalıklı bir şekilde. Bazılarımız baş edemiyoruz, destek alıyoruz; bazılarımız önemsemiyoruz, çok iyi kıvırıyoruz durumu. Çocukluğumuzdan... Continue Reading →
Peynir Seçimi
Bu ara kimle konuşsam hayattaki seçimlerini sorguluyor. İrili ufaklı. Bu yazki tatil seçimini; iki defa dokuz günlük tatil vardı ve iyi değerlendiremedim. Kışa hazır değilim diyor. Yazın takıldığım çocuğu yaz aşkı olarak bırakmalıydım, yaz dizileri gibi bu, şehre dönünce tutmadı diyor. Bu kış kesin sevgili bulacağım, ama çalışmaktan vakit mi var da diyor. Kurumsal hayata... Continue Reading →
Bana Kırmızı Çok Yakışıyor
Hayatınızda en utandığınız anları bir listeleyin... Çok ciddi bir pot kırmak, en hazırlandığın toplantıda konuşma sırası sana geldiğinde yanlışkla geyirmek, defalarca tanıştırılmanıza rağmen 15. kere karşılaştıgınızda, sizi canı gibi seviyormuşçasına sarılıp "Leveeeennnt naaber" dediğinde onun adını bile hatırlamamak? Hoşlandığın insanın önünden aşırı havalı bir yürüyüş yaparak geçerken düşmek? Benimkisi kuru temizlemeye kirlilerimi bırakırken oldu. Oturduğum... Continue Reading →
30’lu Yaşlarda Askere Gidecekler İçin El Kitabı – Bölüm 2
İlk bölümde hazırlık süreci bu bölümde ise başıma büyük dertler açan askerlik anıları. Acemilik ve sonrasında olanlar çok göz korkutmasın. Hepsi geçiyor, sonrada bu şekil eski anılara dönüşüyor. Ben yaptıysam siz de yaparsınız. Bu yazı aslında tam 86 sayfaydı, oldukça kısalttım ama ana fikri sakladım ama imlalara yine bakmadım. ÖZET GEÇ PİÇ Herkese selamlar, 30... Continue Reading →
30’lu Yaşlarda Askere Gideceklerin El Kitabı – Bölüm 1
Uzun bir süre daha 9 gün'lük bir tatil olmayacak. Bense bu tatili iyi değerlendiremeyenlerdenim. 4 gününü kanepede oturup kapalı olan TV'ye bakarak, 1 günün panik atak geçirerek kalan günlerini ise sıradan rutin günlük işlerimi yaparak geçirdim. Yemek yemek, duş almak, tuvalete gitmek gibi. Dün akşam herkes bu Cumartesi son diyip teraslardan düşene kadar partilerken... Continue Reading →
Tek başımıza yattığımız çift kişilik yataklar
İlk çift kişilik yatağımı aldıgımda 26 yasımdaydım. Çok büyük hayallerim vardı, 210x160 hayaller. Hem dikey hem yatay hayallerim vardı. 32 yasıma geldiğimde hayallerim kedi tüyleri ile kaplandı. 2003 yılında haftada 3-4 gece çeşitli mekanlarda yoklama veriyorudum, 2016'da haftada 3-4 gece 3-4 bölüm dizi izleyebilirsem şanslı hissediyorum. 2004 yılında hi5'tan tanıştıgım insanların evinde kalabiliyordum, 2016'da tanımadıgım... Continue Reading →